Merhaba Keçiler ve Keçi Sevenler;
Ankara'nın soğuğu malum, eğer bir de Bilkent'teyseniz, üstüne bir de Doğu Kampüs Halısahalarında antrenman yapıyorsanız soğuk bir başka hissediliyor. Bu benim altımıtta ilk kışım. Dolayısıyla "Karda kışta da oynanır mı bu meret?" diye sordum Aycan Kaptan'a. "Tabii Dilek'çim oynanmaz mı hiç.." dedi. Antu da yan taraftan dedi ki; "Bir layout yapılır ki sorma." :) Ama gerçekten denedik. Yalan yok. Çok iyi hatırlıyorum birkaç hafta önce bir cuma günüydü, antrenman yaptık dışarıda. Ne kadar verimli oldu tartışılır, güzel eğlendik ama :) Nasıl soğuktu inanır mısınız? Ertesi günü de kar geldi Ankara'ya, meğerse onun belirtileriymiş. Sonra da önceki yazımda bahsettiğim liseli genç keçilerimiz, her biri adını sanını bilmediğimiz ayrı bir müzik aleti çalabilen körpelerimiz, bu soğuğa daha fazla dayanamayacaklarını, sağlıklarının, özellikle de "el sağlıklarının" çok önemli olduğunu belirterek indoor talebinde bulundular. Aşağıda indoor talepleriyle soğuk yakarışlarını sizinle paylaşıyorum:
Evet, böylece indoorlarımıza başladık. Yalnız Doğu Spor Salonu'nda yapmak zorundayız. Şuan Merkez Spor Salonu yemekhane halinde olduğu ve Öğrenci Yurtlar Spor Salonu'nu bize vermedikleri için.! Ama sorun değil, çünkü artık her cumartesi akşamı 7.30'ta Keçiler olarak buluşma amacımız indoor altımıt frizbi :)
İlk indoorumuzda da Garrett ve Ebru bize eşlik etmişlerdi, teşekkürler, her zaman bekleriz.. :)
Geçen cumartesi antrenmanımızda da Odtü'den Oğuzhan ve Nazlı Ebru arkadaşlarımız eşlik ettiler, bizi çok mutlu ettiler. Yine bekleriz... :)
Bu arada bir tane de kondisyon antrenmanı koyacağız. Gün belirleme aşamasındayız. Duyurulur.
Sevgili Keçiler ve Keçi Sevenler,
Bol indoor altımıtlı günler diliyorum, esen kalın.
Not: Yanlız saatin 7.30 olarak belirlenmesinde Aycan Kaptan'ın oda arkadaşı çok etkili olmuş, takımda çok dikeliyormuş, çok despotmuş, Aycan Kaptan'a her istediğini yaptırıyormuş; antrenman saatini de kendi keyfine göre belirlemiş diyorlar. Bu durumun da peşine düşeceğiz, merak etmeyin ;)
Merhaba Sevgili Keçiler ve Keçi Sevenler;
Öncelikle çok heyecanlı olduğumu belirtmeliyim. Çünkü bu Bilkent Goats Ultimate Blog'u için ilk yazım. Bu blog bir süredir aktif değildi. Önemli değil; çünkü en azından benim mezuniyetime kadar aktif olacak artık :) Ve sürpriz olarak Türkçe yazmaya karar verdik artık, hem daha çok yazı yazılmasına teşvik olması açısından, hem de baktık artık yabancı oyuncumuz yok, yurt dışında da ünümüz yok, daha verimli olacağını düşünüyoruz.
"Goats olarak nerelerdesiniz ya, Hadımköy'de sizden kimse yoktu?" diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. İyiyiz çok şükür.. Bu aralar soğuk biraz etkiledi ama devam ediyoruz çalışmalarımıza. Goats artık genç yüzleri oldukça ağır basan bir takım, genç yüzlerden kastım çoğunlukla Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları öğrencileri. Dolayısıyla şehir dışına çıkmaları pek kolay olmuyor. Çeşme'de gençlerimizden bir tek Özlen gelebilmişti. Odtü Turnuvası'nda Kerem vardı. 29 Ekim Hat Turnuvası'nda Efe vardı; ama bizi çok mutlu eden bir durum, sayıları gerçekten göründüklerinden çok daha fazla ve giderek artmakta ... :)
Sevgili Keçiler ve Keçi Sevenler,
Bol altımıtlı günler diliyorum. Bizimle kalın, esen kalın.
Not: "CHEER" arayışlarımız devam ediyor, yeni yüzlerimize uygun, bize hayat verecek, tüylerimizden yeniden doğmamızı sağlayacak bir cheer arıyoruz. Please helppp :)
